Pazartesi, Aralık 23, 2024
Ana SayfaGenel1977 Olayları Ve Raporları.

1977 Olayları Ve Raporları.

MİT Müsteşarlığı’nın, 29 Nisan 1977 tarihli raporunda, “İllegal örgütlerin 1 Mayıs törenlerine katılmaları ve ısrarla kendi sloganlarını kullanma kararında olmaları, buna karşı DİSK’in kesinlik kazanan tutumunun İstanbul’da yapılacak törenlerde çatışma ihtimalini kuvvetlendirdiği, İstanbul dışında ise izinsiz yapılmak istenecek törenlerde gerek yasa dışı davranışlar gerekse karşıt grupların törenlere yönelik girişimleri nedeniyle yer yer çatışmaların meydana gelebileceği” değerlendirmesinde bulunuldu.

AA muhabirinin aldığı bilgiye göre, 1 Mayıs 1977 olaylarına ilişkin MİT Müsteşarlığı’nın hazırladığı raporlar, davanın görüleceği Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki dosyaya girdi.

Buna göre, 13 Nisan 1977 tarihli, “DİSK’in 1 Mayıs Bayramı hazırlığı” başlıklı raporda, özetle “DİSK Yürütme Kurulu’nun kararıyla 1 Mayıs’ın sadece İstanbul’da kutlanacağı, Türk Demir Döküm Fabrikası iş yeri ve lokal temsilcilerinin militan kadrolar kurmaya başladıkları, bu kadroların sloganları duvarlara yazacakları ve afiş yapıştıracakları, militan işçiler tarafından söz konusu eylemler sırasında çevrede güvenlik tedbiri alınacağı, Türk Demir Döküm Fabrikası’ndaki işçilerin büyük bir kısmının silahlandığı, DİSK’in kutlayacağı 1 Mayıs’a aynı paralelde faaliyet gösteren işçi kuruluşları, dernekler ile seçimlerde destekleyecekleri CHP’nin ve Türk-İş’ten bazı sendikaların da kuvvetli olduğu” ifadesine yer verildi.

Beklenen eylemler

MİT’in 28 Nisan 1977 tarihli “1 Mayıs’ta vuku beklenen eylemler” başlıklı raporunda ise DİSK başta olmak üzere çeşitli grupların 1 Mayıs’la ilgili hazırlıkları ve buna ilişkin değerlendirmeler yer aldı.

Raporun değerlendirme bölümünde, “1 Mayıs için eylem birliği kararı alan Türkiye Halkın Kurtuluş Ordusu (THKO), Türkiye Komünist Partisi Marksist Leninist (TKP M-L), Türkiye Halk Kurtuluş Partisi/Cephesi Marksist-Leninist’in (THKP/C ML) imkan buldukları ölçüde büyük gösteriler düzenlemek istedikleri, izinsiz gösteriler yapmaya niyet edebilecekleri yönünde duyumlar bulunduğu, her 3 örgütün mensuplarının silaha sahip oldukları göz önüne alınarak, ihtiyatlı davranılmasında yarar görüldüğü” vurgulandı.

MİT’in 29 Nisan 1977 tarihli raporunda ise Halkın Kurtuluşu Grubu ile Maoist grupların, üç grup halinde yürüyüşe geçerek törenlere katılacaklarının kesinlik kazandığı, bu grupların törende yer almalarına DİSK’in kesinlikle karşı ve gerektiğinde bunlara karşı fiili müdahalede bulunmaya kararlı olduğu ifade edildi.

Raporda, “İllegal örgütlerin 1 Mayıs törenlerine katılmaları ve ısrarla kendi sloganlarını kullanma kararında olmaları, buna karşı DİSK’in kesinlik kazanan tutumunun İstanbul’da yapılacak törenlerde çatışma ihtimalini kuvvetlendirdiği, İstanbul dışında ise izinsiz yapılmak istenecek törenlerde gerek yasa dışı davranışlar, gerekse karşıt grupların törenlere yönelik girişimleri nedeniyle yer yer çatışmaların meydana gelebileceği” değerlendirmesinde bulunuldu.

MİT’in gözünden 1 Mayıs 1977 günü yaşananlar

Mahkemeye gönderilen belgelerde MİT’in, 1 Mayıs 1977’de Taksim’de yaşanan olayları anı anına raporladığı da görüldü.

DİSK tarafından, İstanbul’daki törenler için 20 bin kişinin görevlendirildiği belirtilen raporda, toplantı ve yürüyüşe katılmak üzere sabah saat 10.00’dan itibaren çeşitli semtlerde toplanmaların olduğu, il dışından 200 otobüs ve 50 minibüsle gelenlerin bulunduğu, saat 14.15’ten sonra çevre semtlerden Taksim’e doğru yürüyüşün başladığı belirtildi.eoyu Oynat
Site Öğrenci Yurdu’nda toplanan Maocu bir grubun ise yurttan hareket ederek Aksaray yoluyla Saraçhane başına doğru yürüyüşe geçtiği, sayısı daha sonra 5-6 bine ulaşan grubun yürüyüşünü sürdürdüğü ve saat 13.40’da Saraçhane başına geldiğine değinilen raporda, “Bu arada DİSK kortejinden söz konusu gruba iltihaklar olduğu görülmüştür. DİSK kortejini zorlayarak buradan geçip Taksim’e gitmek istemişler, bu durum dolayısıyla çok gergin bir hava meydana gelmiş ise de neticede DİSK korteji organizatörlerin disiplinli ve kuvvetli olmaları dolayısıyla bir olay çıkması önlenmiş, Maocular korteji yaramamışlardır” denildi.

Maocu grubun, DİSK kortejinin gitmesinin ardından Taksim’e doğru saat 15.45’te yürümeye başladığı dile getirilen raporda, DİSK yöneticileri tarafından alınan sıkı ve disiplinli emniyet tedbirleri nedeniyle olağanüstü haller dışındaki bir olayın çıkmasının muhtemel görülmediği belirtildi.

Raporda, “Ancak yürüyüşün bitmesinden sonra katılanların gruplar halinde dağılması sırasında Maocuların kendilerini kuvvetli hissederek bazı olaylar çıkarmaları ihtimal dahilindedir” ifadesi kullanıldı.

MİT raporunda çatışma anı

Taksim Meydanı’nda toplanan DİSK taraftarları ile Maocular arasında artan gerginlik üzerine bölgeye jandarma kuvveti kaydırıldığı belirtilen raporda, şunlar kaydedildi: “Buna rağmen saat 19.05’te her iki grup arasında silahlı çatışma başlamıştır. Sayıları 7 bin civarında olan Maocular ile DİSK taraftarları arasındaki çatışmanın çok büyük ve şiddetli olduğu, arbede esnasında patlamaların duyulduğu, panzerlerin topluluk üzerine devamlı su sıktıkları Tarlabaşı’nın ara sokaklarında polis ile saldırgan grup arasında çatışmaların devam ettiği, neticede güvenlik kuvvetlerinin duruma hakim oldukları, çatışmanın sadece İntercontinental Oteli’nin önünden jandarmaya doğru yapıldığı, Taksim Meydanı’ndaki topluluğun büyük ölçüde dağıtıldığı, çok sayıda yaralının bulunduğu, bu arada 4 sivil ile 3 polisin Gümüşsuyu Hastanesi’ne kaldırıldıkları, İlk Yardım Hastanesi’ne hasta götüren arabaya ateş açıldığı, bir polis arabasının devrildiği öğrenilmiştir.”

Taksim’de çıkan çatışmada 30’un üzerinde ölü ve çok sayıda yaralının bulunduğu, bunların İlk Yardım Hastanesi, Şişli Çocuk Hastanesi, Esnaf Hastanesi ve Beyoğlu Belediye Hastanesi’ne kaldırıldıkları ifade edilen raporda, Kabataş’ta polis ile ufak çapta çatışmanın olduğu, Taksim Meydanı’ndaki topluluğun dağıldığı, arbede durmuşsa da ara sokaklara kaçan küçük grupların yeniden olay çıkarmasından endişe duyulduğu, silahlıların tek tek yakalandıkları aktarıldı.

MİT Müsteşarlığı’nın 1 Mayıs 1977 tarihinde meydana gelen olaylarla ilgili hazırladığı 5 Mayıs 1977 tarihli istihbarat raporu da Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderildi.

Sanıkların muayene ve tetkiklerinin yapılması istendi

Bu arada, İstanbul Adli Tıp Kurumu, Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderdiği yazıda, davanın sanıkları Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya’nın, muayene ve tetkiklerinin bir eğitim ve araştırma hastanesinde yapılarak, sonuçların gönderilmesini talep etti.

Öte yandan, 27 Aralık 1979’da dönemin Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk’e verilen, “Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Görüşü” başlıklı “Uyarı mektubu”nun orijinalı da mahkemeye ulaştı.

Yükseköğretim Kurulu’ndan da (YÖK), 12 Eylül döneminde üniversitelerden atılanlara ilişkin bilgilerin mahkemeye gönderildiği öğrenildi.

RELATED ARTICLES
- Advertisment -

Son Güncel Haberler

Yorumlar